SAĞLIKLI OLMAK İÇİN DUYGULARINIZI DINLEYIN

Duygulara nasıl bakıyorsunuz? Çünkü sağlıklı kalmak için onları dinlemenin önemine inanıyoruz. Ama aynı zamanda bunun her zaman kolay olmadığını da biliyoruz...

Duygu nedir?

Kendini fiziksel bir ifade ile ortaya koyan duyusal bir tepkidir: duygu. Örneğin: korkuyorum (duygu) ve bu kalp atışlarımın hızlanmasıyla (his) kendini gösteriyor.

4 temel duygu vardır: neşe, korku, öfke ve üzüntü.

Çok kısa bir süre içinde bir veya daha fazla duyguyu aynı anda veya art arda yaşayabiliriz. Bu nedenle hangi duyguyu yaşadığımızı bilmek her zaman kolay değildir. Bu nedenle onlara yakından kulak vermenin önemi büyüktür.

Bir duygunun amacı nedir?

Bir duygunun çeşitli işlevleri vardır: her şeyden önce bize yaşadığımızı hissettirir! Ayrıca birlikte yaşamak için başkalarıyla iletişim kurmamızı sağlar. Ama hepsinden önemlisi, duygu bize bir mesaj gönderir: ihtiyaçlarımızın karşılanıp karşılanmadığını bize söyler.

Hoş bir duygunun varlığında (neşe ve türevleri: memnuniyet, hoşnutluk, zevk, neşeli neşe, gurur...), o anki ihtiyaçlarımızın karşılandığını biliriz. Ancak hoş olmayan bir duyguyu (korku, üzüntü veya öfke) deneyimlediğimizde, bu durum iç dengemizi bozan bir şeylerin olduğuna işaret eder.

Yine de, ister hoş ister nahoş olsun, bu duyguyu dinlemek bize bizim için neyin önemli olduğunu, iç dengemizi korumamızı neyin sağladığını ve gerçek ihtiyaçlarımızın neler olduğunu öğretir.

Duygularınızı hoş karşılayın

Bir duygunun varlığında yapılması gereken ilk şey, onu hoş karşılamaktır. Gerçekten de, eğer duygularımızı reddedersek, hangi nedenle olursa olsun onları kabul etmezsek, iletilmek istenen mesajı kaçırmış oluruz...

Her şeyden önce, bu bizi kendimiz hakkındaki bilgimiz için temel unsurlardan mahrum bırakacaktır, ancak her şeyden önce, duygularımız yalnızca başlangıçtaki dengesizliği değil, aynı zamanda hissettiklerimizi reddetmemizin bir sonucu olarak ortaya çıkacaktır Uzun vadede bu durum önemli psikolojik ve hatta fiziksel dengesizliklere yol açabilir.

Bu nedenle bizi çevreleyen duyguları dikkate almak çok önemlidir. İşe onları hissetmeyi kabul ederek başlamak. Duygular hayattır ve onlara sahip olmak kesinlikle normaldir. Hissettiklerimizi yargılamadan duygularımızı hoş karşılayın.

Duyguların verdiği mesajı göz önünde bulundurun

Bu duyguyu kabul ettikten sonra, kendimize bunun bize ne mesaj getirdiğini sorabiliriz.  Ve bu mesajı anladığımızda, ona göre hareket edebiliriz. 

Bazen gerçekten ne hissettiğimizi bilmek zor olabilir. Ya iç gözlem yapmaya alışık olmadığımız için ya da temel duygular birbirine karıştığı için. O zaman kendimize bedenimizde ne hissettiğimizi sormak gerekir. Gördüğümüz gibi, bedensel his duygunun fiziksel dışavurumudur ve beden bize değerli bilgiler verir.

Hissettiğimiz duyguyu nasıl adlandıracağımızı bilmesek bile, bedenimizde neler olduğunu dikkate almak, onu karşılamak ve kabul etmek yeterli olacaktır. Örneğin, bir arkadaşımla sohbet ediyorum ve aniden midemde bir yumru hissediyorum, boğazım düğümleniyor ve neler olduğunu anlayamıyorum. Birkaç dakika içime bakıyorum ve kendime "tamam, boğazım sıkışıyor, midem sıkışıyor, nedenini bilmiyorum ama bu hisleri hoş karşılıyorum, bana söyleyecek bir şeyleri var" diyorum.

Hissettiğiniz şeyi gerçekten hoş karşılayarak, hoş olmayan duyguyu azaltabilirsiniz: Sonra kendime ne olduğunu sorabilirim. Arkadaşımın söylediği bir şey beni korkuttu mu? Ya da beni üzen bir şey mi? Ya da beni endişelendiren? Tetikleyiciyi bulduğumda, kendimi daha iyi anlayabilir, bu duygu aracılığıyla kendime gönderdiğim mesajı anlayabilirim.

 Ve gerekirse destek alın...

Bu süreçte, özellikle duygular çok uzun süre bastırılmış ve aniden çok güçlü hale geldiğinde veya hayatınızda şiddetli bir olay meydana geldiğinde (yas, ayrılık, hastalık, saldırganlık....) duygu koçluğu size yararlı olabilir.

Unutmayın: duygular hayatınızda ilerlemeniz için müttefiklerinizdir! Bir şeyler yanlış gittiğinde (bu durumda hoş olmayan bir duygu hissedersiniz) veya her şey yolunda gittiğinde (bu durumda hoş bir duygu hissedersiniz) size mesajlar taşırlar.

Neslihan Kılıç